Kayıtlar

Ocak, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kasvet [Öykü]

Resim
Akşamın kendisini hissettirmeye başladığı anlardı, güneş ışıkları ufukta gözden kaybolmak üzereydi. Yağmur damlalarının birer birer düşmesiyle gökyüzündeki bulutlar yerini kasvetli bir görünüme bırakıyordu. Oldukça ürkütücüydü sokaklar. Havanın kararması ve sis bulutlarının çökmesi üzerine, her an bir yerlerden yaratıklar çıkacakmış gibiydi. Bir de rüzgâr başlamasın mı? Saçlarının yüzüne yapışmasından önünü göremiyordu âdeta. Yağmurun şiddetini artırmasıyla beraber saçlarını topladı ve şemsiyesini açarak yürüyemeye devam etti. Sokaklar sakin ve sessizdi bugün. Tek ses, ilerideki parktan rüzgârın etkisiyle kendi kendine sallanan salıncakların gıcırtılı sesleriydi. İleride dilenci bir adam; yüzü uyuşukluk, boş vermişlik ve tembellik haritası... Dağılmış saçlar, upuzun sakallar... Gözleri ‘yardım et’ diyordu sanki. Ah be amcacım, elimde olsa da sen ve senin gibilere yardım edebilsem. Utana sıkıla geçtim yanından.  Gülme sesleriyle arkama döndüm ki iki genç, ada...

Güneşin Kızı

Resim
Siyah deniz misali sarmış bedenimi sarmaşıklar. Aralayıp güneşe ulaşmak tek vasiyetim. Sıyırsın saçlarımı güneşin altın okları. Bir tek güneş gülsün yüzüme, gözlerim eriyene kadar baksam, içime işlese yarı kadife olan o nazik ince tonu koklasam tüm benliğimle ayakuçlarımdan çıksa nefesim seyre çıksın içimi seyretsin akciğerimden kalbimi okşasın damarlarımdan geçerken kanımı sevsin beni... Bir tek güneş dokunsun bana. Güneşimdin, karanlığımdan aydınlığa çıkaran ben parçayken bulmuştum seni şimdi bir Necip Fazıl nüktesi gibi, "bir parçayım ben bütüne hasret". Yokluğun çığ gibi düştü üstüme. Oynatamadım elimi, ayağımı, kalbimi çarpmaz senden sonra kimseye benim için bile çarpmaz. Rehin aldın bedenimi. Sözüm geçmez kalbime. bir tek senin nedimenmiş, anladım gittiğine. Sen aşkın mahsı, sen divitin sarı mürekkebi sen Yunus'u yollara düşüren. Bense aşkın küçük serzenişi, divitin metali, yolunda biten ot. F...