Yadigâr Kalan

On yıla yaklaşmıştır tanışıklığımız. Instagram'da edebiyata dair yazdıklarımı paylaşıyordum o sıralar daha da sık. Gazetelerde yazıyor ama işin edebi kısmında kör oluyordu içim yalnızlığımla. Bir mesaj geldi bir akşam, en hüzünlü günlerimden birinde: "Yazılarınız, şiirleriniz çok güzel... Tanışabilir miyiz? Bir platform oluşturabilir miyiz sizinle?" Önce ciddiye almadım. Bu kadar kötü bir dünyada buradan duygu bulan insanlarla karşılaşmak, o aynılıkları yakalamak öyle zordu ki... Kelimelere dair sevgi beslemek öyle zordu ki... Hele ki Taksim'de, iş sonrası, tanımadığım ama yazan çizen olduğunu söyleyen insanlarla buluşmak belki de delilikti. Tabii bir hafta sonra Taksim'in göbeğinde buluştuk Yadi ve Ayhan'la. Kırmızı Kedi Yayınevi'nin arkasındaki bir kafede. Bol sigara, belki iki bira içip sadece kitap konuşmuştuk. O dönem şaşırmıştım böyle güzel insanların var olmasına. O kadar güzel ve naif insanlardı ki ikisi de... O gece uzun uzun konuştuk ve dost oldu...