31 Ağustos 2019 Cumartesi

Aynalar ve biz | Deneme


Aynada kendinize bakmadan geçirdiğiniz bir gününüzü hatırlıyor musunuz? Aklınıza gelmedi değil mi? Rutinleşmiş davranışlarımız içerisinde, bu tür hareketleri yapmadığımız zamanları hatırlamıyoruz, hatırlamakta güçlü çekiyoruz. Bir şeylere alıştıktan sonra nasıl o eylemleri gerçekleştirmediğimizde yokluğunu hissediyor ve sürekli bunu hatırlıyorsak, bizim için rutin olan ve ondan bir gün ayrılmamız gerekmeyeceği düşüncesiyle yaptığımız bu eylemleri gerçekleştirmediğimizi de hatırlamıyoruz. Bir gün göremeyebiliriz düşüncesinin farkında olmadığımız için ya da bilincinde olmadığımız için olabilir. O halde, kendimizi izlediğimiz ya da bir randevu için hazırladığımız bu aynaları neden sadece ‘geçici davranışlarımız’ için kullanıyoruz. Evet, arada sırada aynaların karşısında kendini sorgulamaktan bahsediyorum. Kendimizi aynaların karşısında nasıl sorgularız? Mesela, “Bugün bitirdiğin o kitabı okuması için en az üç kişi bulmalısın,” diyor muyuz? Topluma faydalı bireyler olmaya çalışırken bizim dışımızdakilere bu faydayı nasıl sağlayabileceklerinden bahsediyor muyuz? Bahsedeceğimiz kişiler anlasınlar veya anlamasınlar; onlara anlatmayı deniyor muyuz? Yoksa, “Keşke toplumumuzun standartları daha yükseğe ve daha medeni bir düzeye ulaşsa,” dedikten sonra izmariti yere atıp ayağımızla eziyor muyuz?
Ya da aynanın karşısına geçip, “Sen var ya sen, bunları yaşadın. Buna mı yıkılacaksın be,” gibi cümleler söyleyerek kendimizi gaza getirip sadece kendimize fayda sağladığımızı mı zannediyoruz? Tabii ki herkes kendinden başlamalı işe. Fakat bununla yetinmek toplumumuzun medeni değerlerini yükseltmek için yeterli mi? Yakın gelecekte birileri ya sana iyi küfürler edecek bugün yaptıkların için, ya da ismini duyduğunda saygıyla gülümseyecek. Hareketlerimizde seçici olup bırakacağımız izlerin örnek alınası olmasını istiyorsak, aynaların karşısında nasıl duracağımızı bilmemiz gerekiyor.
 Düzgün aynalarda onlarca çarpık gülümseme ve hepsi umutlu bir yarına hazırlanıyor. Bir düşüncesini gerçekleştirmek adına geçiyor aynanın karşısına. Geçmişteki tecrübelerini konuşturmak için duruyor aynaların karşısında. Çarpık gülüşler, hepsinin arkasında kaygılar var. Elbette kapalı bulutlar ile örülü; nemli topraklara basamadık, diğer herkes gibi başımıza bir iş gelir korkusuyla. Aynaların karşısında aldığımız kararları gerçekleştirmekten çekindik.
Biz gençlerin kaderidir, ayaklarının altında kırık kalemlerin bıraktığı yaralarımızın olması.  Planladığımız faydalı hallerimizi, başkalarını bahane ederek suiistimal ettik. Doğaçlama başarısızlıklara alıştırdık beynimizin düşünen taraflarını. Oysa bir aynanın varlığını bilmek ve bu aynanın karşısında kaygılanılan şeyin bilincimiz olduğunu bilmek, bütün çarpık gülüşlerimizi anlamlandırabilir.
Zihnimiz biraz yorulacak fakat, aynada kendinize bakmadan geçirdiğiniz bir gününüzü hatırlıyor musunuz?
Saadet Gadiri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder