Şiirler, şarkılar, çiçekler
Karavanımla uzun bir seyahate çıkıyoruz. Bana eşlik edeceklerin yanında Oğuz Atay ve Sezen Aksu da olacak.
Ve Oğuz Atay bir şeyler soracak bize bu yolculukta, "Sen şiirleri bilir misin Olric," diyecek mesela. "Ben bildiğini bilirim yorgunluğumun kimsesizliğinde titrediğin her gece."
Bense ona, "Her gece ayrı bir hüzün çeker yüreğim/ Her gece ayrı bir yeri kanar yüreğimin" diyerek mısralar ekleyeceğim kendimce.
Uzun uzadıya bir yola çıkmayı düşünüyoruz. Toprak yol çoğunlukla. Sağımızda ayçiçeklerinin bizlere el sallayışı, sol tarafımızda saman balyalarıyla dolu sarı, yeşil ve mavinin buluşması...
Erkenden kalkıp valizimi hazırladım, içerisine çocukluktan kalma anılarımı doldurdum, yarı sevinç, yarı hüzün ve çokça... Hansel ve Gretel gibi çocukluğumdan kalma, yollara ektiğim umut kırıntıları...
"Siz şiirleri bilir misiniz?" diye soracağım yine ben size; Sezen Aksu da kadife sesiyle, "Ah İstanbul İstanbul olalı/ Hiç görmedi böyle keder" diyerek nasıl da yankılanacak 10 metrekare karavanın içinde.
Ve ben yine, sorumun cevabını alamadan eşlik edeceğim şarkıya:
"Şehr-i İstanbul'u terk-i diyar eyledim/ Gölgemi sakladım, kendimden kaçtım/ Bir tek gözlerinden kaçamadım/ Gözlerin ki hâlâ İstanbul gibi bakar bana."
Upuzun bir yolculuğa çıkacağız. Patika yollardan geçip göl kenarına gideceğiz.
Şarkıların şiirlerle dans edişini izleteceğim size, her mısrada şarkıların nakaratları şiirlere karıştıkça gülümseyeceksiniz. Kelime aralarında hüzünlenecek, ritim ve imgelerin büyüleyici ahenginde sevineceksiniz.
Göl kenarına geldiğimizde sağ ayağını halen tamir ettiremediğim masayı açıp, beyaz masa örtümü serip çiçeklerimi üzerine dizeceğim.
Gördüğüm her yer çiçek olsa da, sabırla baktığım çiçeklerimin yeri ayrı, hele ki yeni ektiğim Hoya Kerri çiçeği; kokusu olmayan, kalp şeklinde, şirin mi şirin.
Şimdi, koltuğun arkasına özenle sakladığım semaveri de hazırlamaya başlayabiliriz.
Güneş batmak üzere...
Katlanan sandalyeleri yerlerinden çıkartıp masayı üç eşit parçaya böldük; şiirler, şarkılar ve çiçekler...
Semaverin etrafına toplanıp iki kadeh attıktan sonra şiirler okuyacağım çiçeklerime; ve şarkılar söyleyeceğim yine.
Çünkü ben, her gece yatmadan önce, iyi geceler niyetine dörtlükler okurum hepsine.
Dilek Kadıoğlu
Sanki sürdürdüğümüz hayatlar gibi hepimizin hayallerinde de ortak noktalar var. Galiba hepimizin yaşayamadığı bir şeyler var. sıradan, küçük, ama ince ince hasretler. Okudukça bende daldım hayallerime, sanki beni anlatmışcasına.
YanıtlaSilHoya kerri çiçeği. En sevdiğim :)
YanıtlaSil