Ben aslında en güzel fotoğrafları atlamışımdır, çekememişimdir. Ya yanımda makine yoktur, ya bir eksik vardır. Bu dünyada hiçbir zaman tatmin olamam, çünkü ben eminim ki muhakkak vardır. Bir kere muhakkak kuramsal olarak vardır. Sen gidersin bir aracı çekersin, gölgesi yanında şöyle gidiyordur, ortasında bir sümüklüböcek gidiyordur. Mesela de ki kompozisyon böyle bir şey. Beş dakika sonra başkadır. On beş dakika sonra daha başkadır. (Ara Güler)
Bir hayvanın görünüm olanaklarını bir insanınkinden ayıran şey, hayvanın görme biçiminin insandan farklı olarak sadece beslenme ve korunma odaklı olmasıdır. Onun bir görünümü yeniden yaratmak, onu yeniden üretmek gibi bir kaygısı yoktur. Gördüğü şeyin kendisidir o. O, doğanın içinden bir şey olarak görür ve kendini öyle konumlandırır. O, bu haliyle sınırlandırılmıştır, sınırlıdır. Oysa, onu ve onun da içinde kendiyle birlikte var olduğu uzamı görme, gördüğü şeyi yeniden yaratarak ya da üreterek bir imgelem dizgesine dönüştürebilmesi insanın görme biçimlerinin çeşitliliğiyle sonludur. İşte bir ressam ya da bir fotoğrafçı bu görünümler içinden sadece birini seçerek onu bir başka görenin alımlamasına sunar. Ancak bu seçme, seçtiği şeyi gösterme ve seçilip gösterilen şeyi alımlama hali hiçbir zaman saf, kendiliğinden değildir. Düşlerimiz vardır, düşündüklerimiz, neye inanıp neye inanmadığımız, dahil olduğumuz toplumsal sınıf...
İnsan bilincinin temelde görme duyusuna bağlı sürekli dönüşümüyle görülen şeylerle, o şeyleri çevreleyen sözcükler arasındaki derinliği kavrama olanaklarının, o mümkün olduğunca kendiliğinden halini yakalama dürtüsü, fotoğrafın insan merkezli serüveninin tek ve gerçek öyküsüdür. Fotoğraf, kesintisiz anlar izleğinin bir noktasında, onu, o bir tek ânın biricikliğinde yakalama olanaklarının araştırıldığı ya da sadece beklendiği sürekli bir akışın sonucudur. Fotoğraf, uzun ya da kısa bir bekleme halidir. Fotoğrafçı ise, bu anlar izleğinin kırılma noktasında duran, görünür olanın parçalandığı, karmaşık imgeler ağının bir yerinde açığa çıkan, o bir tek ânın bekleyenidir.
İstanbul’da Cartier Bresson ile fotoğraf çekerken onun gördükleri karşısında aldığı tavır ile benimki birbirinden çok farklı olmuştu. Sokakta arabalarla karşılaşan yoğurtçu fotoğrafı benim en tanınan fotoğraflarımdan biri oldu. Bresson orada fotoğraf bile çekmedi. Onun tavır alışı ile benimki farklı olmuştur. Onun gibi benim fotoğraflarım da an fotoğraflarıdır. Ben bir fotoğrafın ortaya çıkması için saatlerce beklemişimdir. O da bekler. Doğru anı yakaladığında deklanşöre basar. Belgesel fotoğraf budur zaten. Foto muhabiri tarihi kamerasıyla yazan adamdır; Henri Cartier bunu en iyi yapan adamlardandır. (Ara Güler)
Ara Güler fotoğrafları, bütünlüklü, derin bir öykünün anlatıldığı, sıradan insanların yanında tanınmış figürlerin de boy gösterdiği bir tiyatro oyunu ya da uzun metrajlı bir filmdir. Toplumsal sorumluluğun toplumsal hafızaya dönüştürüldüğü, öyküyü oluşturan bütün o ânın zamanlar arası kurduğu ilişkinin sürekli kılındığı, derinden bir modernleşme eleştirisinin çok da bağırıp çağırmadan, telaşsız, dingin, ancak bir o kadar da sarsıcı bir biçimde dile getirildiği bir oratoryo. İnsan bu öykünün çeperinde değil, merkezindedir.
İnsan sevgisi kaybedilmişse hiçbir şeyin önemi yoktur aslında. En mühim şey insan sevgisidir. Her şey buna bağlıdır. Çünkü her şey, fotoğraf da insan içindir. Sevgisiz insan, insansız da fotoğraf olmaz. (Ara Güler)
Ara Güler fotoğraf makinesinin kendisidir, o mekaniğin etidir, kanıdır; uzam içinde kımıldayan bedenidir, işleyen, yeniden üreten beynidir. İşte bu yüzden fotoğraf karelerinde dondurduğu o anlar değildir Ara Güler’in, aslında donuk, kanı bedeninden çekilmiş olan modern hayatın tekdüze bütün işleyişine sonsuz bir meydan okumadır.
Şimdi makinenin mühim bir şey olduğunu zannetmiyorum. Tabii iyi olursa sana daha kolay olur, sana kolaylık sağlar ama unutma ki bir kayıt makinesidir nihayetinde sadece. (Ara Güler)
Alparslan Bozkurt
Alıntılar: Fotocep Ara Güler, Nezih Tavlaş, FOTOGRAFEVİ
Ben aslında en güzel fotoğrafları atladım ; çünkü eksiktim ... Ne güzeldi ama bu.. Çok beğendim
YanıtlaSil