Şiddete karşı oluşturulmuş belgeselde; sokaklarda hüküm süren ırkçılık, alkol, uyuşturucu, getto ve sokak kavgalarına dikkat çekiliyor.
Bu tip olaylarda yakınlarını kaybedenlerin aileleri tarafından dünya çapında etkili olan ve ünlü sanatçıların da desteklediği bir dernek kurulmuş.
En son, bir sokak kavgasını ayırmaya çalışırken hayatını kaybeden Aziz'in anısına "Sokaktaki Azizler" isimli bir şarkı yapan Adanalı rap sanatçısı Fate Fat da projeye destek verenler arasında.
Başka Şeyler olarak, ünlü rapçinin Almanya devlet kanalına yaptığı açıklamanın tamamını yayınlıyoruz:
Almanya'da Türklere ve diğer Müslüman azınlıklara yapılan ırkçı saldırıları, gerek ülkemiz medyasından, gerekse de bizzat Almanya'da yaşayan tanıdıklarımızdan, akrabalarımızdan senelerdir duyuyoruz. Her ne kadar uzak olsak da bu tür olayların pek yabancısı sayılmayız. Ki kendi ülkemizde bile ırkçılığın belli boyutlarına hemen her gün şahit oluyoruz. Ama bu sosyal ve psikolojik baskı, ötekileştirme, sindirme, pasifize etme ve ayrıştırma eylemleri Almanya'da o kadar artmış vaziyette ki, seçim dönemlerinde bile çeşitli siyasetçiler tarafından sırf kendi milletine sevimli gözükmek adına kullanılan bir propaganda halini almış durumda Türklere karşı ırkçı faaliyetler... Türk uyruklu adaylara ülkelerine dönmeleri için yazılan mektuplar, içine eklenen "tek yönlü gidiş biletleri" vesaire... Öyle ki, orada yaşayan Türklere gerçekleştirilen darp vakaları, kundaklamalar, işlenen sokak cinayetleri bile Alman basınında "dönerci cinayetleri" olarak geçmekte. Resmen bakışı açısı bu: Sadece "dönerci" olarak bilinen bir millet... Alman emniyet güçleri birçok olayı örtbas etmekte... Özellikle varoşlara resmen hapsedilmiş Türklerin, Alman kültürüne entegrasyonunu engellemek için toplu taşıma araçlarında bile Türkçe konuşmalarına tepki gösterilmekte... Saymakla bitmeyecek bu baskılara karşı, orada yaşayan Türklerin yanında olduğumuzu hissettirmek adına gerçekleştirilen bu projede yer almak, kendi adıma müthiş gurur verici. Umarım sesimizi onlara duyurabiliriz. Daima kendileriyle olduğumuzu, gurbette sahipsiz olmadıklarını onlara hissettirebiliriz; ve mecbur bırakıldıkları bu zor hayatı, ait olmaktan başka çareleri bulunmayan toplumla iç içe değil, yan yana, birlikte yaşamalarına bir nebze de olsa katkıda bulunabiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder