Şimdilerde hem sanat camiasının, hem de sosyetenin en çok aranılan isimlerinden birisi o... Sibel Can’dan Ayşegül Aldinç’e, Yasemin Kozanoğlu’ndan Hülya Avşar’a bütün ünlülerin kapısı bacası, mutfağı salonu onun elinden geçmiş... Dürüstlüğü, efendiliği de cabası... Peki, kim bu yakışıklı? Düzgün fiziğiyle çok sayıda dul ve yetimin gönlünü fethetmesinin sırrı ne?
On parmağında on marifet
Ateş Polat, küçük yaşlarda almış sazı eline... İnşaat işleri ona babasından miras kalmış... Bina tadilatının bütün aşamalarını büyük bir ustalıkla, bir nevi peygamber sabrıyla öğrenmiş... İşinin ehli... Fayans döşemekten kartonpiyere, çatı aktarmaktan bahçe bellemeye, musluk tamirinden çocuk bakımına kadar çok geniş bir yelpazede her işi hakkıyla ve büyük bir ustalıkla yapıyor.
Yoksullara özel indirim
Yıllardır Gazi Mahallesi’nde oturan bu yakışıklı, yoksulluğu iliklerine varıncaya dek yaşadığından olsa gerek, garibanlara özel bir ihtimam gösteriyor ve tüm işlerinde onlara % 50’lik bir indirim uyguluyor. Galiba bu yüzden, “Sosyete dünyasından ve sanat camiasından aldığınız ücretler niye bu denli yüksek?” sorularına, “Yoksulluğun ne demek olduğunu biliriz beyim!” yanıtını veriyor.
Yoksa sosyetenin ‘keriz’i mi?
Ama onun tercih edilmesinin nedeni, sadece, onlarca işin altından kalkabilme becerisi değil... Bunca zamandır, onca güzelin içinde bulunup da şu güne dek bir tek kişiye bile yan gözle bakmışlığı yok... Bazı arkadaşları kendisi için ‘playboylukta gözü yok mu acaba’ dese de, o yine bildiği yoldan yürümeye devam ediyor ve ekmek yediği kapıya asla ihanet etmeyeceğini söylüyor... Zira bu yakışıklıya, babaların sonsuz güveni var; evlerinin tadilatı esnasında kendileri işyerlerinde oldukları için, gün içersinde eşlerini ve çocuklarını gönül rahatlığıyla Ateş Polat’a teslim etmekte hiçbir sakınca görmüyorlar ve “Tertemiz çocuk; evden işe, işten eve; o aileden biri sayılır artık!” diyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder